Herkes güzel çizgi filmleri sever, değil mi? Ancak animasyon karakterlerin ardındaki sırları çok az kişi biliyor.
Gerçek şu ki, basit gibi görünen pek çok şeyin içinde pek çok tuhaf hikaye, çılgınca kararlar ve kimsenin aklına gelmeyen meraklar yatıyor. Karakterlere bakış açımızı değiştiren o güzel perde arkası dedikoduları gibi.
Bu yazımda sizlere dört çok ünlü karakterin sırlarından bazılarını anlatacağım. Ünlü bir fare, konuşan bir sünger, bir buz kraliçesi ve hatta huysuz bir dev bile olacak.
Ve evet, her şey sanki bir sohbet ediyormuşuz gibi anlatılıyor; hiçbir resmiyet yok, çünkü bu gerçek hayat. Amaç, animasyonun müzik eşliğinde yapılan sevimli bir çizimden çok daha fazlası olduğunu göstermek.
Aslında çok derin şeyler var, plan değişiklikleri, her şeyi değiştiren kararlar ve hatta çok sıra dışı yerlerden gelen ilhamlar bile var.
O halde gelin bu gizli dünyaya dalalım, çünkü animasyon karakterlerin ardındaki sırlar tahmin edebileceğinizden daha şaşırtıcı!
Mickey Mouse: Bir Sorundan Doğan Fare
Mickey'nin, Walt Disney'in başka bir karakterin haklarını kaybetmesi nedeniyle yaratıldığını biliyor muydunuz? Eh, sıfırdan başlamak zorundaydı ve işte o zaman meşhur küçük fare ortaya çıktı. Ya bunlar hiç olmasaydı?
tudoemordem.net
Başlangıçta Mickey biraz yaramazdı, hatta biraz da kötüydü. Bugün bildiğimiz o sevimli yola benzeyen hiçbir şey yok. Zamanla tamamen bir değişim geçirdi.
Üstelik orijinal sesini bizzat Walt Disney yapmıştı! Adam karaktere o kadar bağlanmıştı ki, başlarda her şeyi kendisi yaptı.
Mickey, inişli çıkışlı yaşamına rağmen umudun ve neşenin sembolü haline geldi. Bu da animasyon karakterlerinin ardındaki sırların ne kadar iniş çıkışlı olabileceğini gösteriyor.
SüngerBob: Gerçek Hayattan Esinlenen Bir Sünger
SüngerBob tam bir çılgınlık gibi görünüyor, ancak yaratıcısının bir deniz biyoloğu olduğunu biliyor muydunuz? Bikini Bottom'ı ve karakterlerini yaratırken okyanusun gerçek bilgisini kullandı.
Başlangıçta Bob'un bir deniz süngeri olması düşünülüyordu, ancak daha sonra görsel olarak daha eğlenceli olması için mutfak süngerine dönüştürüldü.
Bu arada ne kadar havalı: Her karakter bir kişiliği, hatta ölümcül bir günahı temsil ediyor. Hiçbir şey oraya boşuna konulmuş değil!
Bu ilginç bilgiler, animasyon karakterlerinin ardındaki sırların ne kadar çok araştırma ve yaratıcılığın ürünü olduğunu gösteriyor. Her şey saçma görünebilir ama orada gizli bir dünya var.
Elsa: Kötü Adamdan Sevilen Kraliçeye
Frozen'daki Elsa neredeyse hikayenin kötü adamı olacaktı! Ancak yapımcılar "Let It Go" şarkısını duyup aşık olduktan sonra bunu değiştirdiler. Karakterin havası tamamen değişti.
Ondan önce soğuktu, güçlüydü ve tehlikeliydi. Sonradan güçlü bir kadın oldu ama güvensizliklerle ve duygularla doluydu, çok daha insaniydi.
Ayrıca kalıpları da kırdı: Ne Prens Charming, ne de klişe bir son. Elsa yolculuğun öz sevgiyle ilgili olabileceğini gösterdi.
Animasyon karakterlerin ardındaki sırların, üzerimizde bıraktıkları etkide ne kadar büyük fark yarattığını bir kez daha görüyoruz.
Shrek: Başarılı Olan Şaka
Sonuç olarak Shrek sadece komik bir dev değil; aynı zamanda geleneksel peri masallarıyla dalga geçmek için yaratılmış bir yaratık. Gerçekten çok iyi sonuç veren harika bir inceleme!
AYRICA BAKINIZ:
- Video Oyunu Paskalya Yumurtalarında Gizli Sırlar
- The Witcher Kitaptan Oyuna, Ekrana ve Dünya Çapında Şöhrete Nasıl Ulaştı
- Netflix'te En Çok İzlenen Diziler
Görünüşü birkaç kez değişerek bugünkü haline geldi. Ve orijinal ses başka bir aktörden gelecekti ama İskoç aksanıyla her şeyi değiştiren Mike Myers oldu.
Ayrıca en güzeli, mükemmel kahramanın tam tersi olarak herkesi etkilemeyi başarmış olması. O tuhaf, dürüst ve kusurludur; işte bu yüzden bu kadar gerçektir.
Aslında Shrek'in animasyon karakterlerinin ardındaki sırların, şakaların bile ne kadar derin ve duygusal olabileceğini gösterdiğini inkar etmek mümkün değil.
Çizimlerde Görünenden Daha Fazlası Vardır
Bütün bunları öğrendikten sonra animasyon karakterlerinin sadece “sevimli şeyler” olmadığı ortaya çıkıyor. Bizim hayal bile edemeyeceğimiz hikayeleri, değişimleri, mesajları taşırlar.
Animasyon karakterlerinin ardındaki sırlar, her yaratıcı tercihin arkasında duygunun, kültürün ve hatta toplumsal eleştirinin yattığını gösteriyor. Şaka değil, hayır!
Ve en güzeli, her şeyi bilmemize rağmen, sihrin hâlâ orada olması. Biz sadece ona daha çok hayran olmayı öğreniyoruz.
Dolayısıyla bir dahaki sefere çizgi film izlediğinizde şunu hatırlayın: Gözle görünenden çok daha fazlası gizlidir.